Delilik, delililililik ve delilililililk birbirilerinden çok ayrı ve çok da bağlı kavramlardır ve de uluslararası arenalarda da örneklerine rastlanmaktadır.
1654 yılına dayanan ve deliliğin temellerini barındıran ve adeta deliliğin kutsalı olarak kabul edilen Uluslararası Delirme Kuramı’na göre delilere de bazı haklar ve de imtiyazlar tanınacaktı.
Örneğin günde 8 saatten fazla delirilmeyecekti ve de brüt delirme endeksi baz alındığında her bir deliye düşen gayri safi delirme hasılatı her delinin kafasına takacağı en azından üç çeşit huniyi karşılayacak olacaktı.
Haftada beş gün delirmek gerekiyordu ve de beş gün; gün başı 8 saatten, (40 dakika çarpı 60) saat kadar emek içeriyordu.
Özel tatilleri bile olacaktı delilerin.
Özel izinleri olacaktı…
Oturma izni, kalkma izni, yatma izni, kalkma izni, yeme izni, içme izni, yeme izni, yeme izni, içme izni, yeme izni, sıçma izni… Hatta, hatta doğum izni bile olacaktı delilerin. Doğum iznine sahip olacaktı deliler, doğurmak için yeni deliler.
Deliliklerini özgürce sunabilecekleri bir delirme alanı tahsis edilecek, her gün hoş görülecekler bazen boş görülecekler bazen canları ne isterse öyle görülecekler; istedikleri kadar yiyip ve de yemeyecekler ve istedikleri seste müzik dinleyecekler veyahut hiç dinlemeyeceklerdi…
En sonunda daha fazla delirmek ya da delirmemek de isteyeceklerdi mesela.
Kim deli kim deli değil en iyi onlar bilecekti !
Bunlarla da sınırlı değil, bin6yüzelli4 yılında birçok yenilik daha vardı akıllıcasına düşünülen, Örneğin Delilililililililili Sendikası adı altında bir spor kulübü kurulacaktı ve kulübün içinde bulunan takım kaptanları içinde bir seçim sistemi uygulanarak önce güneş sistemine bir muhtar, daha sonra Ankara’ya bir belediye başkanı, kulübe bir imam, okullara birer tane şef garson ve lokantalara birer başbakan atanacaktı.
Bütün bunların yanında bir de kıtalar arası delilik müsabakaları kurgulanmıştı. Her kıtayı temsilen 1001 deli atanacak sona kalan 1000 deli birinci olacaktı.
BİR-ALTI-BEŞ-DÖRT yılından sonra yıllar daha dolu geçebilecekken tüm bunlara engel teşkil eden tek şeyse yine delilik adı altında saklanan bir takım zümreler olmuştu. Sonunda onların da deliliği ispatlanmış bulundu…
Hunilere kafalarda özgürlük !
Dünya deliler günü imiş kutlu olsundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder